"Düşündüm de, insan kendi yaşamının yağmurlarında ıslanma fırsatını kaçırmamalı." -Charles Bukowski-

6 Şubat 2012 Pazartesi

Deniz Kabukları...

Küçükken beni en mutlu eden şeylerden birtanesi de evimizin bir köşesinde süs niyetine bulunan irili ufaklı deniz kabuklarının seslerini dinlemekti.
Nedendir bilmem ama büyükçe bir deniz kabuğunu kulağıma dayadığımda herkesten ve her şeyden soyutlanmış hissederdim kendimi ve bu bana sonsuz bir huzur hissi verirdi.
Gözlerimi kapatırdım ve sadece kulağımdaki sese odaklanırdım.O müthiş anda kendimi masmavi bir denizin kenarında bulurdum.Rüzgar eserdi ve mis gibi havayı içime çekerdim.Rüzgarla hayat bulurdum.Hava sıcak olsa da o kadar sert eserdi ki birazdan üşümeye başlardım ama yine de gözlerimi o engin sulardan alamazdım ve dalga sesleri bir ritim oluştururdu sanki yüreğimde...O küçücük yaşımda kendi dünyamda kurduğum hayallerimdi bunlar...
Şimdi nerede o deniz kabukları bilmiyorum.Muhtemelen taşınırken atılmışlardır ama onlara artık daha çok ihtiyacım var.Büyüdükçe daha çok huzur bulmaya; kendimi bir dakikalığına da olsa o hayalin ve o sesin derinliklerine kaptırmaya ihtiyacım var.O andaki mutluluğu yakalamak gittikçe zorlaşıyor çünkü...!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder